YAZILARIMIN BAŞLIĞINA TIKLAYIP YORUM YAZMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN

20 Haziran 2013 Perşembe

ÇOCUK GELİŞİMİ, EĞİTİM ÖĞRETİM, ÖDÜL VE CEZA


ÇOCUK GELİŞİMİ, EĞİTİM ÖĞRETİM, ÖDÜL VE CEZA

       15 Yıllık bir sınıf öğretmeni olarak, tecrübelerimden yaptığım bazı çıkarımlardan çocuklarımızın gelişiminde ödülünde cezanın da yeri önemlidir. Bazen bir ödül bazen de bir ceza bile öğretebilmekte eğitebilmektedir. Bu makalemde birikimlerimden özetlediklerimi yazmak istiyorum.

     Yazmadan önce uzun uzun düşündüm, makaleye hangi noktadan başlamalıyım. Okulların ilk açıldığı gün aklıma geldi, yapılan ilk törende ve sınıflara girildiğinde söylenen ilk cümle ‘’eğitim öğretim yılı hayırlı olsun’’ bu cümlede eğitim kelimesinin öğretim kelimesinden önce kullanılması tesadüf değildi bence.



EĞİTİM ÖĞRETİMDEN ÖNCE Mİ GELİR?

       Elbette eğitim öğretimden önce gelmektedir ve gelmelidir. İyi bir öğrenci nasıl olunur nasıl olmalıdır? Okul ve çevre kuralları nelerdir, nasıl uymalıyız? Büyüklere saygı, küçüklere sevginin önemi, nasıl ders çalışılır, nasıl ödev yapılır? Çocuklara bilgi öğretmekten önce nasıl öğrenilir onu öğretmek…Tüm bunlar eğitim ile verilir.

       Ama bu eğitim konusunu  göz ardı edilerek sadece öğretimle uğraşan meslektaşlarımız  daha sonra ‘’disiplinsiz yaramaz söz dinlemeyen bir sınıf oldular çıktılar’’ demektedirler. Bunun tersi davranan meslektaşlarımız da olmaktadır. ‘’sus konuşma, kalkma otur ,sağa bakma, sola bakma, ağzını açma, gözünü kapatma ‘’  gibi kalıplaşmış kelimeler kullanarak sözüm ona mum gibi olmuş sınıflar yetiştiriyorlar. Çok çalışkan bir sınıf değil ama en azından terbiyeli bir sınıf… bu mantıkla mı teknolojiyi bilimi kovalayacağız. SANMIYORUM…

       Bir de çok duyduğum ama hiç hoşlanmadığım bir cümle vardır. ‘’Biz eskiden öğretmeni gördüğümüzde yolumuzu değiştirirdik.’’ Bu cümlenin neresinde samimiyet neresinde bir güzellik neresinde bir disiplin vardır. Bu cümlenin doğrusu şu olmalıydı…’’Öğretmenimi görünce yolumu değiştirip onun yanına gidip ona sarılırdım.’’

EĞİTİMDE ÖDÜL VE CEZANIN YERİ NEDİR?

      Eğitim de ödülün de cezanın da yeri vardır. Ceza dediğimde bazı arkadaşlarım beni yanlış anlamasın cezadan kastım ‘’ tokadı yapıştırmak, vurunca yere düşürmek, asmak, kesmek.!!!’’ , değil. Biz eğitimciler öğrenciyi ne zaman ödüllendirip ne zaman cezalandıracağımızı iyi bilmeli o ince ayarı iyi yapmalıyız. Ödülü söz vermişsek öğrenci hak ettiğinde ödülü verilmeli, cezadan bahsetmişsek ceza gerektiğinde de ceza uygulanmalıdır. Ama asla unutulmamalıdır ki, ceza da öğrenci yada çocuğumuz bunun nedenini net olarak bilmelidir. Ödül de yerini bulmalı ödülü alan çocuk ödülün tadını çıkarabilmelidir. Ödülü vereceğimiz çocuğun verilen ödülden keyif almalıdır. Yine cezada da anlamsız yersiz cezalar kullanılmamalıdır. Mesela normalde hiç bilgisayarla zaman geçirmeyen çocuğa ceza olarak bilgisayar kullanmama verilmemelidir. Tekrar vurgulamak istiyorum ceza alan çocuk nedeninin net olarak bilmeli. Aynı durumda aynı cezayı alabileceğini bilmelidir.

     Başarısız olmuş bir çocuğa yaklaşımımız da ölçülü yapıcı olmalıdır. Örneğin; bir sınavdan başarısız olmuş bir öğrenciye ‘’beni çok üzdün, bunu senden beklemezdim, hayal kırıklığına uğrattın artık sana güvenmiyorum, çok tembelsin ‘’ gibi sözlerle çocuğu sadece manevi olarak  kaybederiz. Bu cümle şu şekilde olsa daha farklı bir etki yapardı’’ Bu sınavda düşük not almışsın ama ben senin daha iyi alabileceğine inanıyorum çalışırsan puanın ve başarın yükselecektir. Sadece biraz daha dikkatli olmalısın ve biraz daha fazla çalışmalısın, benim oğlum yada kızım isterse bunu yapar.’’ Bu sözler çocukta daha etkili olacaktır.

    Sözün özü ödül de ceza da yapıcı ve etkili olmalıyız. Ödülden yada cezadan bahsetmişsek mutlaka uygulamalıyız. Ödül de ceza da tutarlı ve seviyeli olmalıyız. Veremeyeceğimiz ödülden de cezadan da bahsetmeyelim.

   Çocuklarımız hem kendilerinin hem de kendi çocuklarının gelecekleridir.

                                                                                     Murat TÜRKAN (Blog Yazarı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

kardeş blog